Türkiye’de çocuklara yönelik müzik etkinlikleri düzenleyen bireysel sanatçılar ve ekipler bulunmakta, ancak çoğunluğu genellikle 4 yaş altı çocuklara hitap etmektedir. Bu yaş grubuna yönelik şarkılar, yapı ve tema olarak daha basit olduğu için belli bir bilinç seviyesine ulaşmış çocuklar tarafından ilgi görmemekte ve çevresel faktörlerin etkisiyle popüler müziğe yönelmektedir. Ancak bu noktada, çocukları popüler kültürün etkisine kapılmadan müzikle buluşturabilmek adına farklı bir yaklaşım geliştirilmelidir.

Müzikolata, tam da bu ihtiyaca cevap veren bir yapıdadır. Çocuk müziğini sadece okul öncesi yaş grubuna hitap eden basit melodilerden ibaret görmeyip, her yaştan çocuğun ve hatta ailelerin de katılım gösterebileceği interaktif bir müzik etkinliği sunmaktadır. Bu sayede çocuklar, gelişimlerine uygun müzikal içeriklerle buluşurken, ebeveynleriyle birlikte kaliteli zaman geçirme fırsatı da yakalamaktadır. Ancak Türkiye’de çocuk müzikleri halen daha bazı kesimler tarafından alaycı bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir. Bunun en büyük sebebi, geçmişte yapılan çalışmaların müzikalite açısından yetersiz olması ve beste ile sunum aşamalarında gereken özenin gösterilmemesidir. Günümüzde kaliteli işlere imza atan sanatçılar bulunsa da, çoğu zaman şarkıların altyapı ve sound açısından yeterli seviyeye ulaşamadığı görülmektedir.

Oysa müzik, her yaş grubu için aynı ciddiyetle ele alınmalıdır. Geçmişte ve günümüzde pop şarkıcıları, rock grupları ve diğer ses sanatçıları, besteledikleri ve söyledikleri şarkıların kayıt ve sunum süreçlerine büyük önem vermektedir. Çocuk müziği de bundan farklı olmamalı, aynı titizlik ve kalite anlayışıyla üretilmelidir. Müzikolata, tam da bu noktada devreye girerek çocuk müziğine hak ettiği değeri vermekte, müzikal kalitesinden ödün vermeden her yaştan katılımcının keyifle dahil olabileceği etkinlikler sunmaktadır. Bu sayede çocuk müziğinin, popüler kültürün sıradan bir parçası olmaktan çıkıp, gerçek bir sanata dönüşmesi mümkün hale gelmektedir.